Christina Aguilera Turkey

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Christina Aguilera Turkey

Christina Aguilera Turkey

Giriş yap

Şifremi unuttum

En iyi yollayıcılar

Mayıs 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim

En son konular

» Christina'nın Mücevheratları [Jewellers]
Elle Röportaj (2) EmptyPaz Mart 29, 2009 12:43 pm tarafından RoCCo*

» Yeni! Stephen Webster Silver Collection [''09]
Elle Röportaj (2) EmptyPaz Mart 29, 2009 12:41 pm tarafından RoCCo*

» Yeni ! Shopping Target with Jordan (27 Mart 2009)
Elle Röportaj (2) EmptyPaz Mart 29, 2009 12:40 pm tarafından RoCCo*

» RoCCo* Arts ~
Elle Röportaj (2) EmptyPaz Mart 29, 2009 12:38 pm tarafından RoCCo*

» Christina Kardeşiyle Bir İtalyan Restorantında [2006]
Elle Röportaj (2) EmptyÇarş. Mart 25, 2009 6:48 pm tarafından RoCCo*

» Texture'ler
Elle Röportaj (2) EmptySalı Mart 24, 2009 8:39 pm tarafından Hurt

» Christina Ivy Restaurant [2006]
Elle Röportaj (2) EmptySalı Mart 24, 2009 8:36 pm tarafından Hurt

» Xtina MMA Sonrası B.Hills'de [2006]
Elle Röportaj (2) EmptySalı Mart 24, 2009 8:35 pm tarafından Hurt

» Renaud Corlouer
Elle Röportaj (2) EmptySalı Mart 24, 2009 8:32 pm tarafından Hurt

Tarıyıcı


    Elle Röportaj (2)

    Miss.X
    Miss.X
    Usta Üye
    Usta Üye


    Mesaj Sayısı : 240
    Ruh Hali : Elle Röportaj (2) Idaree11qr4
    Kişisel : Kişisel İletiniz
    Puan :
    Elle Röportaj (2) Left_bar_bleue10 / 10010 / 100Elle Röportaj (2) Right_bar_bleue

    Ceza Puanı :
    Elle Röportaj (2) Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Elle Röportaj (2) Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 01/03/09

    Elle Röportaj (2) Empty Elle Röportaj (2)

    Mesaj tarafından Miss.X Çarş. Mart 04, 2009 9:17 pm

    Pop müziğin bu genç süperstarı röportaj verirken ve kendisi hakkında konuşurken kendi şahsına münhasır, sanki önceden düşünülmüş ve planlanmış gibi duran hareketler yapıyor, cümleler kuruyor. Sorularınıza yanıt verirken boşluğa bakarak konuşuyor, sanki bu röportaja çok zor katlanıyormuş ya da tahammül ediyormuş gibi mesafeli bir ifadeyle yüzünüze bakıyor. Tıpkı şu anda olduğu gibi: "Modada yanlış diye birşeye inanmıyorum." Gözlerini tavanda gezdirirken bir yandan da kulağındaki elmas küpeyle oynuyor: "Bu bence sadece insanların kendi savunma mekanizmaları. Van Gogh'un ya da Basquiat'nin kendi ürettikleri bir sanat eserine "Bu yanlış bir sanat eseri" demesi ne kadar anlamsızsa modada da hata aramak o kadar saçma. Benim giyim tarzımla ilgili herhangi bir kuşkusu olan biri varsa onu konuşarak ikna edebilirim. Sınırlarının dışına çıkıp, farklı düşünebilmeyi öğrenmeleri için onlara yardım edebilirim."

    O andan itibaren nedense Christina'nın belki de sadece utangaç bir insan olduğunu, bu yüzden yüzüme bakarak konuşamadığını düşünmeye başlıyorum. Derken bir garson kız elinde şarap listesiyle yanımıza geliyor. "Umarım biraz ısınmışsınızdır" diyor Aguilera'ya, "çünkü ben terliyorum." "Ah, çok özür dilerim!", diye yanıtlıyor Aguilera "Hayır, hayır, sadece şaka yapıyordum", diyor garson aslında şaka yapmadığını fazlasıyla belli ederek ve ekliyor: "Önemli olan sizin rahat etmeniz." Aguilera bir şişe cabarnet ve hindi söylüyor, "Avacadossuz lütfen", diye ekleyerek.

    Aguilera bir süre öncesine kadar, yapımına ve bestelerine katkıda bulunduğu bol ödüllü albümü "Stripped" için altı haftalık bir Amerika turnesine çıkmaya hazırlanıyordu. Fakat ses tellerindeki bir rahatsızlıktan dolayı bu turneyi ertelemek zorunda kaldı. Şu sıralar DreamWork'ün yeni animasyon filmi "Shark Tale"in soundracki için bir şarkı üzerinde çalışıyor ve yeni albümüne hazırlanıyor. "Eartha Kitt'le bir düet yapmayı çok isterdim, çünkü o kendi döneminin en iyisiydi. "I Want to Be Evil" gibi bazı şarkıları yasaklanmıştı. Bazen röportajlarda bana "Sizce müzik giderek daha provokatif mi oluyor?", diye soruyorlar. Ben de onlara "Müzik geçmişten beri ne zaman provokatif olmadı ki", diyorum. Elvis Presley kendi döneminde tüm dünyada müthiş bir hareketlenme ve ayaklanma yaratmıştı. Yaptığı o müziğin bugün eski değeri yok..."

    Röportajın ilerleyen dakikalarında tam da Aguilera yavaş yavaş bana ısındığını hissettiren sinyaller vermeye ve hepsi bir örnek, sevimli, iyi ambalajlı ve parlak fabrikasyon ürünlere benzediklerini söylediği pop yıldızlarını çekiştirmeye başlamışken basın danışmanı yanımıza geliyor ve röportaja son veriyor. Bütün protestolarımı "Christina her zaman röportajlara bir saat ayırıyor", diye refüze ediyor. Christina "İnanın konuştuklarımız yeterli olacaktır" diye gülümsüyor gözlerini kısarak ve ekliyor: "Tecrübelerime güvenin, bunu daha önce pek çok kez yaptım."

    Eğer Madonna bütün pop yıldızlarının annesi olsaydı herhalde Britney onun en sevdiği kızı olurdu. Fakat Christina da kesinlikle onun izinden en sağlam gelen kız olurdu. Çünkü Aguilera'nın 1999 yılında çıkarttığı ve "Genie in a Bottle", "What a Girl Wants" ve "Come On Over" gibi dans şarkılarıyla büyük patlama yaratan albümü tüm dünyada 12.1 milyon sattı. Özellikle Britney Spears'la ve seks sembolü pek çok diğer pop prensesiyle kıyaslanmaktan fena halde sıkılan Aguilera 2002 yılında yeni bir doğuş yaşadı. karanlık diva özellikle de "Stripped" albümünde yer verdiği söz ve bestesi kendisine ait olan seksizm ve aile içi şiddet karşıtı şarkılarıyla kafasının sanıldığından çok daha dolu olduğunu da göstermiş oldu. "Stripped" albümü çıktığından bu yana 8.3 milyondan fazla sattı ve içinde yer alan şarkılardan "Beautiful" Aguilera'ya Grammy ödülünü kazandırdı. Madonna'dan Whitney Houston ve Jennifer Lopez'e bugüne kadar pek çok pop yıldızıyla birlikte çalışmış olan klip yönetmeni Paul Hunter, Christina Aguilera'nın Britney ve diğer yıldızlara kıyasla çok daha üstün olduğunu düşünüyor: "Günün sonunda sizden onları muhteşem göstermenizi beklerler. Kamera yüzlerinin ve vücutlarının mükemmel göründüğü açılara göre yerleştirilir." Hunter'a göre Aguilera en çok yüzünün cepheden görüntüsünü beğeniyor ve kameraya doğru çok sert ve agresif bakışlar fırlatmayı seviyor. Hunter, 2001 yılında Aguilera, Mya, Pink ve Lil' Kim'le "Lady Marmelade" klibinin çekimi için buluştuğunda her şarkıcı kendi makyöz ve kuaförüyle bir odaya kapanmış. "Acaba kim önce çıkacak diye beklemeye başladım.", diyor Hunter ve "İlk çıkan Mya oldu" diye ekliyor. Peki ya Aguilera? "O en kabarık saçlarla en son çıkan oldu!"

    A&M Records'un sahibi Ron Fair 1997 senesinde henüz 16 yaşındaki Aguilera'nın ofisine geldiği ilk günü hiç unutmuyor: "Hayatımda belki de milyarda bir tekrar edebilecek, müthiş derecede etkileyici bir andı. Christina, Allah vergisi bir kulağa sahipti. Müzik belirli ses aralıklarından oluşur. Notalar arasındaki boşluklar armonik bir strüktüre sahiptir. Ses dalgası gelir, şarkıcı o armoni üstünde sörf yapmaya çalışır ve pek çoğu da o sörfün üzerinden düşer. Christina hiç düşmemekle kalmadı, aynı zamanda o strüktür üzerinde oradan oraya zıplayabilme yeteneği olduğunu da gösterdi. O sesini çok özgün bir tarzda kullanıyordu."

    Aguilera henüz yedi yaşındayken büyükkannesi onun sesinin çok güzel olduğunu keşfetmiş. Şimdi o günleri yüzünde yumuşacık bir ifadeyle anımsıyor: "Büyükannem anneme "Burada muhteşem bir yetenek var", diyen bir ifadeyle bakıyordu." O sene Christina'nın asker babasıyla konser kemanisti annesi şiddetli geçimsizlik yaşadıkları evliliklerine son vermişler. Aguilera Pennsylvania'nın Wexford bölgesinde geçen çocukluk yıllarını şöyle hatırlıyor: "Büyükannemle birlikte arabayla şehire gider, eski albümler satan dükkanların altını üstüne getirir, kült blues şarkıcıların albümlerini alırdık. Eğer acı çekmek istiyorsanız Nina Simone dinlersiniz, onun sesi sizi gerçekten gözaşlarına boğabilir. Eğer aradığınız daha güçlü, daha agresif, daha doğal birşeylerse Etta James tam size göre, ki benim de en büyük favorim. Billie Holiday çok özel bir kalite ve ustalıkta, Dinah Washington'unsa vibratosu muhteşem..."

    Aguilera henüz sekiz yaşındayken yetenek yarışmalarına katılıyor, Whitney Houston'un "How Will I Know" ve "I Wanna Dance With Somebody" şarkılarını mükemmel performansla söylüyormuş. 1989 yılında "Star Search" isimli yarışmanın finallerinde elenmiş, ama ondan bir sene sonra "The Mickey Mouse Club"ın kastında yer almış."Star Search"ün elemelerini izleyenler onun hayret verici bir şekilde henüz sekiz yaşındayken bir yetişkin sesine sahip olduğunu anımsıyorlar.


    Christina Aguilera'yla ilk görüşmemizden tam bir ay sonra yeniden bir araya geliyoruz. Aguilera bu defa çok daha pozitif, daha açık ve daha rahat. Özellikle de dedikodu gazetelerinde kendisiyle ilgili çıkan haberleri anlatıp gülerken ondaki değişikliği çok daha iyi hissediyorum. Dedikodulardan bir tanesi erkek arkadaşı Jordan Bratman'le nişanlandığı üzerine. "Bu söylenti nasıl ortaya çıktı anlamıyorum" , diyor Aguilera haberi yalanlayarak. "Daha da komik olan ne biliyor musun, saçımı boyatıp karamel rengi yaptığım için şöyle başlıklar okuyorum gazetelerde: "Yaramaz Kız Uslandı", "Avamdı, Klas Oldu"... Tüm bunlar bana sinir krizi geçirtiyor! "Aguilera'nın Yeni Gözdesi", "O Artık İyi Kız!". Britney kötü kız olarak dörtnala ilerlerken, beni iyi kız ilan ettiler." Gerçekten kahkahalarla gülerek devam ediyor: "Bu onların yeni yorumu. İyi kız ve kötü kız olarak Britney'le rolleri değiştirdik! Bu çok komik!"

    Bratman, sanıldığı gibi Aguilera'nın yeni aşkı değil. Neredeyse iki senedir beraberler. Yani Aguilera'nın "Kötü kız" olarak anıldığı dönemde de birliktelerdi. "Bütün bu sinir bozucu yorumlara rağmen, o benim her zaman yanımda ve hep bana destek oluyor. Sürekli bana "Şöyle yapmalısın, böyle yapmalısın", diye yol gösteriyor. Bütün bunlara boşvermemi, kendi yolumdan ilerlememi söylüyor. Bana durmadan moral veriyor. Şu sıralar saç rengimi değiştirmemle ilgili espiriler yapıyor. "Kesinlikle çok sevdim, sürekli farklı bir kızla beraber gibiyim!", diyor."

    Aguilera hayatı boyunca yalnızca iki kez gerçek aşkı yaşamış. İlki dansçılarından biri olan Jorge Santos'muş. Babasının annesine sürekli şiddet uygulamasına şahit olarak büyüyen genç yıldızın lisedeyken tek bir takıntısı varmış, ama o da kesinlikle erkekler değilmiş. "Tamamen kendi şarkılarımı yazmaya odaklanmıştım. Eğer bir çocuk uzun soluklu ya da ciddi bir ilişki istiyorsa hemen ondan uzaklaşıyordum. Ona yakında kasabadan ayrılacağımı, bir albüm anlaşması yapacağımı, herşeyden önce kariyerimin geldiğini söylüyordum. Hayatım boyunca hiçbir zaman sırtımı yaslayacağım, parasını harcayacağım, ya da beni desteklediği için hayatımı kısıtlamayı kendinde hak olarak görecek bir erkeğe ihtiyaç duymadım."

    Christina Aguilera, çocukluğunda yaşadığı travmayı "Stripped" albümünde yer verdiği "I'm OK" şarkısında anlatıyor: "Canımı yak ki annemin yüzündeki acıyı görebilesin/ Babam her defasında vurup onu yerine oturturdu/... O günleri unutmak hiç kolay değil/ Ben o eski merdivenin basamaklarına saklanırken/ Onun boynunda bıraktığın izleri de.../ Bundan sonra neler göreceğim korkusuyla eve gelmek istemediğim o günler boyunca..."

    Christina'nın babası tam 12 sene boyunca hiç aramadığı kızıyla, ilk albümü "Mulan"la Golden Globe ödülüne aday olduğu ve turneyle tüm ülkeyi dolaşmaya başladığı 2000 senesinde yeniden iletişim kurmuş: "Onca senenin ardından birdenbire ortaya çıkmasının arkasındaki neden beni biraz üzdü. Büyükannem ve büyükbabamla birlikte bilet alıp şovumu izlemeye geldi. Daha sonra kulise gelip beni tebrik etti ve birlikte fotoğraf çektirdik. Ondan nefret etmediğimi anladım. Onu affetmeye çalıştım. Ben inançlı bir insanım ve benim canımı yakan insanları yine de incitmemeye çalışırım. Fakat belki de babamın eksikliği yüzünden hayatım boyunca hiçkimseden destek almadan kendi ayaklarım üzerinde durmak zorunda kaldım."

    Aguilera sohbetimizin sonunda hayatı ve geleceği ile ilgili hayallerinden ve planlarından söz ediyor: "Daha uzun zaman boyunca bu noktada kalmak istiyorum. Hayatımın hiçbir döneminde hangi yöne gideceğimden ve neler yapmak istediğimden bu kadar emin olmamıştım. Hiçkimsenin kurallarıyla oynamıyor, kimse için kendi doğrularımdan ödün vermiyor, sadece kalbimin sesini dinliyorum."


    Alıntıdır!!

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 12:57 pm